Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) ’
in 2012 nüfus sayımı verilerine göre Türkiye nüfusunun % 18.3 ‘ ünü İstanbul’
un nüfusu oluşturuyor. İstanbul, 2012
tarihi itibarı ile 13 milyon 854 bin 740 kişilik nüfusa ulaşmış durumda.
İstanbul’ daki nüfus artışı ile
birlikte, ihtiyaçlar artmaktadır.
Türkiye’ nin ve hatta dünyanın sayılı güzel şehirlerinin başında gelen
İstanbul’ un ulaşım sorunlarına günden güne yeni çözümler üretilmeye de devam ediliyor.
Asrın projesi olarak adlandırılan Marmaray ile birlikte, Avrupa ve Asya
kıtalarını boğazın altından birbirine bağlayan bu proje ile şehirde yaşayan
insanların, ulaşım adına, biraz daha
nefes alacağını görebiliyoruz.
Ticaret Merkezi olarak birçok
kişiyi istihdam eden bu güzel şehrin ulaşım, trafik, görüntü açısından sorun
haline gelen diğer bir konusu da OTOPARK. Günümüzde, merkezi güzergâhlarda,
otopark ihtiyaçlarının artık karşılanamıyor olması, akla getirilen çözümlerin
uygulamaya koyulmasını zorunlu kılıyor.
Yine TUIK’ in verilerine göre,
Ekim 2013 itibarı ile İstanbul’ da trafiğe çıkan motorlu araç sayısı, Türkiye
genelinde trafiğe çıkan araç sayısı olan 17 milyon 799bin 163’ ün % 18’ ini
oluşturmaktadır. İstanbul trafiğine her
gün çıkan araç sayısında artış gözlenmektedir. İstanbul’un Arsa stoklarının
azalması ile artan trafik çilesinin giderilmesi için alternatifler oluşturmak
hedeflenmeli ve uygulamaya geçilmelidir.
İstanbul’ da otopark sorunu
genellikle yerleşimin eski olduğu semtlerde yaşanmaktadır. Bunların başında; Avrupa Yakasında, Fatih/ Eminönü,
Şişli, Beşiktaş, Mecidiyeköy, Kâğıthane, Zeytinburnu, Beyoğlu, Bağcılar, Bakırköy, Güngören, Gaziosmanpaşa,
Eyüp, Anadolu Yakasında Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar semtlerinde yer almaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’
nin ( İBB) Otopark yönetmeliği’ nde belirtilen maddeler çerçevesinde
uygulanması gereken esaslar önceliğinde düzenleme ve tüm uygulamalar imar
planına uygun yapılmalıdır. 2005 yılında faaliyete başlayan İSPARK’ ın otopark
sorununu çözmeye yönelik çalışmaları, İstanbul trafiğine büyük ölçüde katkıda bulunuyor.
Otopark
alanında yeni alternatifler oluşturduğuna değinen İSPARK Genel Müdürü Mehmet
Çevik, “Mekanik Otopark ( carlift ) ve Yarı Otomatik Otopark ( combilift
) sistemi ile, 500 araçlık alana 1000 araç park edebilecek. Vatandaşımız
ortalama 2 dakikada aracını park ederek zaman kaybından ve trafik stresinden
kurtulmuş olacak. Yine örneğin 25 metrekareye 8 otomobil sığacak
şekilde '”Dönme Dolap Park”lar inşa edeceğiz. Bu sistem sayesinde dar
alanlarda otopark kapasitesi artırılacak ve daha fazla aracın park etmesine
imkân sağlayacağız. “ diye konuştu.
Bununla birlikte İstanbul da toplu taşıma
araçlarında raylı sistem ile deniz ulaşımı kullanılmasının tercih edilmesini
sağlamak, karayolunu kullanım tercihinde azalmasına neden olacağı
öngörülmektedir.
İstanbul’ daki raylı sistem ağını
düşündüğümüzde, 147.8 km lik uzunluk ile günde 1.009.000 yolcu taşınmaktadır.
Kent içi ulaşımda yolcular yaklaşık %87 karayolunu tercih etmektedir. Karayolunu tercih edenlerin % 17 ise raylı sistemi tercih edenlerden
oluşmaktadır. Kent içi ulaşım için deniz yolunu tercih edenler yaklaşık %3 lük
dilimde yer almaktadır.
Deniz ulaşımında alternatiflerin
oluşturulması, Uygulanan sistem içinde ulaşım maliyetlerinin düşük tutulup,
halkın kullanım teşviklerinin artırılması ( örneğin deniz taksiler uygulanmaya
başlandı ancak maliyetlerinin oldukça yüksek olması ve belirli kesim için dönemsel
gerçekleştirilebilmesi kesin çözüm sağlamamıştır. Halkın tüm kesimi için, maddi
olarak zorlanmayacak ve ulaşım hattını rahatlatması sağlanarak yoğun güzergâhlara
yakın sahil kesimlerinde uygulamaya konulması gerekecektir.)
Deniz ulaşımının artması ile,
belirli bölgelerde oluşacak park sorununun çözümü de bir o kadar hafiflemiş
olacaktır. Yine İspark’ ın başlattığı, yüzer Otoparkların devreye alınacak
olması ile otopark sorununa nefes aldırması beklenmelidir.
Bununla birlikte, düşünülen raylı
sistem ya da deniz taşımacılığının, İstanbul’ daki otomobil ihtiyaçlarının
önüne geçmeyeceği de kaçınılmaz gerçektir. Bu teşviklerin olması, vatandaşın
sosyal ve özel yaşamındaki araç kullanımını engellemeyeceği gibi, trafik ve
otopark açısından tamamen çözüm olmayacaktır. İstanbul’ un köklü geçmişe sahip
olması, tarihi dokusunu koruması ve yoğun nüfuslu olduğu göz önüne alındığında radikal
çözümlerin üretilmesi ve faaliyete geçirilmesi gerekmektedir.
Değerleme’ nin saha çalışması
bölümünde uzmanlarımızın çalışmalarını yaptıkları ilçelerde edindiğimiz
deneyimler, ticari hareketlilik, yeni
projeler, yol çalışmaları, parsel bazında uygulanan Kentsel Dönüşüm
çalışmalarında, ara sokaklarda dahi trafiği etkileyen faktörlerin tümü için
gerek sektörel bazda gerekse vatandaşın ulaşımını rahatlatmak, bölgeye estetik
görünüm katmak adına otopark ihtiyaçlarının karşılanması hedeflenmelidir.
Denge Değerleme olarak; İstanbul’
daki otopark ihtiyacını karşılamak için, daha başka neler yapılabilir, halka bu
yönde nasıl daha iyi hizmet verilebilir ve planlamadaki öngörüler,(
otoparkların daire alanlarına göre değil, daire bazlı tahsis edilmesi gibi)
düşünülerek hangi adımlar atılabilir, şeklinde değerlendirmelerde bulunduk.
Otopark sorununu çözülmesi ile sokak ve caddelerde araç parkının önüne
geçilerek, şehrin mimari dokusunu bozmadan daha güzel görünüm sağlama yolunda
büyük bir adım olacaktır.
Öyle ki; yapılanlar ve
yapılabilecekler olarak değerlendirdiğimizde; · 2019 yılına kadar yaklaşık 300 km lik hattın
tamamlanması hedeflenen raylı sistemlerin artması ile özel araçların trafiğe
çıkışları azalacak ve otopark için ayrılacak yerlerin sirkülasyonu daha rahat
sağlanacaktır. ·
Otopark çözümü için bölge bazlı otopark
planlarının hazırlanması ve hazırlanan yerlerde yoğunluk haritalarına göre
revizyona gidilmesi kaçınılmaz olacaktır. ·
Yeni yapılan binalarda daire sayısından daha
fazla otopark yerlerinin ayrılması düşünülmelidir. ·
Yenileme çalışmaları olan mahallerde yer alan
yeni bina ve eski bina sayılarına göre, bölgenin ihtiyacını karşılayıcı yönde
uygulamaların hayata geçirilmesi ·
250 m yürüme mesafesindeki alanlar kapsamında, otopark ihtiyaçlarına karşılık gelecek
istatistiklerin belirlenip bina altı kapalı otopark alanlarının ayrılması, yeni
inşa edilecek binaların parsel eğimleri, yönetmelikte belirlenen maddeler
çerçevesinde gerçekleştirilecekler zorunlu hale getirilmeli, ·
İngiltere’ de uygulamaya konulan sistemin
uygulanması ile, otoparklara yerleştirilen sensörler sayesinde, ( cep telefonlarına endeksli) en yakın noktada
kaç araçlık park yerinin olduğunun görülmesi/ sorgulanması, anında araçların
park güzergahlarına yönlendirilmesi, artık İstanbul gibi yoğun nüfuslu ihtiyaç
olan otopark sıkıntısını karşılayacaktır. Böylelikle, vatandaşa daha iyi hizmet
vermek ve otopark arama zamanından kazanılmış olacaktır. ·
Sokak aralarında yer alan araç yoğunluğunu,
ticari hareketliliğin olduğu eski semtlerde azaltmaya yönelik yeni planlar
oluşturulmalı. Ayrıca, araç trafiğine kapalı yerlere ulaşımın zor olmasına
yönelik alternatiflerin oluşturulması gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse,
Fatih ilçesinde yoğunluk yaşanan tarihi semtlerin gerek ticari gerek turistik
amaçlı yoğunluklarında yaşanan sıkıntıların azalması adına, bölge genelinde
yakın konumlardaki otoparklar, yeni düşünülen sisteme( dönme dolap, carlift
vb.) göre revize edilmeli, özel işletmelerde bulunan otoparklar anlaşma
sağlanarak yeni sisteme entegreli çalıştırılmalı. ·
Otoparklara giriş ve çıkışlarda harcanan
zamandan tasarrufu sağlamak adına, tek elden kurgulanacak sistem için otomatik
otopark kullanım sistemi( OKS ) üzerinden, aylık bazda kontör yüklenerek
kullanım miktarı kadar bedel düşüşü gerçekleştirilebilir. Böylelikle, Gerek
alışveriş merkezlerinde, gerek yoğun ticari hareketliliği olan bölgelerde
trafik yoğunluğunu azaltacak etki görülebilir. Bu sistemin İspark ile
uygulanması ve özel işletmeler ile işbirliği sağlanması için aylık oranda
komisyon alınarak da yapılabilir. Geniş kapsamlı çalışmanın yürürlüğe girmesi
ile, sokak aralarında kullanılan park alanlarında da ciddi oranda azalma
görülecektir. ·
Yol/ cadde/ sokak altı otopark alanlarının
oluşturulması, (Bağdat Caddesi’ ni örnek gösterecek olursak, inşaat teknikleri
olarak analizlerin yapılması ile, yerin altından cadde boyunca otopark
alanlarının oluşturulması, otoparklardan caddeye, binalara çıkışların
sağlanması vb. çözüm önerileri olabilir.
) ·
Yeni inşa edilen yapılarda bazı belediyelerin
Otopark ihtiyaçlarını karşılamak adına sorumluluğu kendisinin aldığı ve bina
sahiplerinden otopark yapmaması karşısında otopark bedeli aldığı görülmüştür.
Ancak İstanbul’ da boş arsa yüzdesi dikkate alındığında bu uygulamanın
ilerleyen dönemlerde yerleşimdeki yoğunluğun artmasıyla kaosa dönüştüğü ve
belediyelerin burada yetersiz olduğu görülmüştür. Belediyelerin maddi bedel
yerine inşaat firmalarını buna yönelterek teşvik etmesi öncelikli olmalıdır. ·
Kamu arazileri ve kamu yapılarının altında kalan
alanların park olarak ayrılması bölgedeki sorunu çözecektir. ( Bu özellikle
eski yerleşimlerin olduğu semtlerde, arsa stoğunun bulunmadığı ve parsel
bazında yapılan dönüşümlerin gerçekleştiği yerlerde uygulanabilir. ·
Kentsel dönüşümlerin ada bazında teşvik edilerek,
bu adada yol altı otoparkı yapılması sağlanmalı. ·
İstanbul’ un genel topografik yapısının eğimli
olması nedeniyle, park alanlarının yaygınlaştırılması için eğimden
faydalanılması gerekmektedir.
çözüm önerilerimizi bu şekilde
sıralayabiliriz.
Denge Değerleme Yönetim Kurulu Üyesi
Metin
ÇELİK
Ocak' 14
Çok güzel bir paylaşım olmuş. Teşekkürler. otopark çizgisi olarak iyi çalışmalar dierim.
YanıtlaSil