İstanbul’ un en değerli bölgelerinden Bakırköy’ de 1933 yılında, İlk İstanbul- Ankara arasında faaliyete geçen 11.776.961 m2 alan üzerinde yer alan Atatürk Havalimanı’ nın kaldırılması durumunda; bölgede yaşanacak değer artışları ile bölgeye yapılabilecek alternatif geliştirme projeleri ve İstanbul’ un ihtiyaçlarına cevap verebilecek niteliklerle ilgili Denge Değerleme’nin görüş ve önerilerini paylaşmaktan memnuniyet duymaktayız.
İstanbul’ un Avrupa Yakasının Batı
kesimde yer alan Atatürk Havalimanı’ nın, Kuzeybatısında Küçükçekmece,
kuzeydoğusunda Bahçelievler, doğusunda Bakırköy ve batısında Florya semtleri
yer almaktadır. Havalimanı, ilk zamanlarda şehir merkezine olan 14 km lik
mesafesi ile planlanmış, ancak zaman içinde İstanbul’ un hızla büyümesi, Yurtiçi
ve Yurtdışı ticari hareketliliğin artması ile şehir içinde merkezi bir konumda
kalmıştır.
Havalimanı bölgelerinde Hava
araçlarının geçişinin engellenmemesi için düzenlenen yapı yüksekliğine ilişkin Mania
Planı doğrultusunda Atatürk Havalimanı’ nı kapsayan Yeşilköy, Yeşilyurt,
Florya, Bakırköy, Küçükçekmece ve Bahçelievler bölgelerinde yapılara yükseklik
kısıtlaması getirilmiştir. Atatürk Havalimanın kaldırılması ile birlikte
bölgedeki yapılaşma şartlarındaki değişikliğe bağlı olarak, bölgedeki inşaat
yükseklik kısıtlamasının kalkabilecek olması ve yeni planlarda, emsal
artışlarının olabileceği düşünüldüğünde; bölgenin değerinde ciddi oranda
artışlar yaşanabileceği kaçınılmazdır.
Atatürk Havalimanı’nın kaldırılması
düşünüldüğünde, boşalan alanla ilgili alternatif proje geliştirmelerinin
belirlenmesi önem arz etmektedir. Havalimanın çevresindeki yapılaşma koşulları
dikkate alındığında, yoğun bir yapılaşmaya sahip olan bölgede, imar
koşullarının değişmesine bağımlı olarak daha da yapılaşmanın artacağı ön
görülmektedir. İstanbul bir bütün olarak düşünüldüğünde; Avrupa ve Anadolu
yakasındaki konut ve ticari yapılaşmaların yoğunluğu dikkate alındığında, özellikle
de yeşil alanlar ile büyük bir alan içerisine kurulacak sosyal donatı
alanlarına duyulan gereksinim göz önünde bulundurulmalıdır.
Bugün dünyanın önemli şehirlerine
bakıldığında, birçok şehrin meydanlarıyla
ve sosyal donatı alanları ile ön plana çıkmakta olduğunu görmekteyiz. Örneğin New York denilince akla ilk gelen
yüksek yapılaşmaların olduğu bir şehrin dışında, Central Park akla gelmektedir.
Dünya çapında kapsadığı alanın
büyüklüğüne bakıldığı zaman, New York’ taki
Central Park’ ın yaklaşık 3.4 katı büyüklüğe sahip bir alandan
bahsediyoruz. Dünyaca gıpta edilen, markalaşmış yerlerden biri olan Central Park’
ın bir örneğinin de; kaybedilen yeşil alan ya da boş alanların ikamesi için bir
fırsat olarak değerlendirilebilir. Öyle ki bu düşünce Zeytinburnu İlçesi’ nde Çırpıcı
mahallesi için düşünülmüş olsa dahi, alanın Çırpıcının yaklaşık 10 katı
büyüklükte olması ve bu alanda iç içe geçmiş tesislerin farklılığı, İstanbul’ a
da fark yaratacaktır.
İstanbul’ a gelen turistlerin
konaklamasından yana ya da bölge halkının faydalanacağı niteliklerde, sosyal
tesis donatıları, açık spor sahaları veya spor kompleksleri, konaklama tesisleri
ile kültürel faaliyetlerin bir arada olabilmesini sağlamak şehrin cazibesinin artırılmasında
etkin rol oynayacaktır.
Havalimanı’ nın tamamen
faaliyetlerine son verdiği düşünüldüğünde; birinci olarak ekonomik açıdan katkı
sağlaması yönünde yapılabilecekleri değerlendirebiliriz. Turistik alanların
oluşturulması, bununla birlikte, geleneksel ürünlerin sergilenmesi, kültürel
etkinliklerin düzenlenmesi, Şehir ve Ülke Tanıtımına giren konular da; faaliyet alanlarının oluşturulması, şeklinde
sıralanabilir. Ekonomik açıdan ele alındığında bir diğer faktör, Ticari
faaliyet alanlarının oluşturulması ile ki bunlar tesis niteliğinde, hotel,
kongre salonları, açık tesis alanları, ticari getirisi olan ve aynı zamanda
bölge halkına açık imkanlar da sağlayan aktivitelerin yer alması, katkı
sağlayacaktır. Olimpiyatların yapılması planlanan bir şehirde bu kadar büyük
bir alana, bir olimpik köy kurulması gibi düşüncelerin hem merkezi konum
içerisinde yer alması hem de yapılan tesisin zaman içerisinde değil sonradan da
tüm şehir tarafından kullanılmasının değerlendirmesi gerektiğini
düşünmekteyiz. Altyapı, Teknik imkânlar,
kültürel miras ve bahsedilen konuların hepsini bir arada kullanmak, alanın
devasa büyüklüğü ile mümkün olacaktır.
Daha önceki makalelerimizde ele
aldığımız ve kentsel dönüşüm adı altında, aslında parsel bazında bina yenileme
olarak süren çalışmaların, ‘bütün’ de katkı sağlaması, daha yaşanabilir kentler
yaratmada etkisinin düşük olacağı kanısındayız. Öyle ki, bölgede yaşanabilecek
bu değişiklik ile komşu semtlerdeki yenileme çalışmaları da bir bütün olarak
ele alınmalı ve en azından ada bazında estetik, güvenilir ve yaşanılabilir
alanların oluşması için daha sağlam altyapı ve teknik detayları iyi düşünülmüş
Master Plan ( Geniş çaplı ve Uzun vadeli İmarlı Şehir Planları) hazırlığı yapılmalıdır.
Sonuç olarak, Atatürk Havalimanın
işlevinin azalması ya da o alanın tamamen farklı amaçla kullanılacak olma
ihtimali, bölgede yaşayan halkı öncelikle uçakların iniş ve kalkışlardaki gürültü
kirliliğinden kurtaracaktır. Dönüşüm süresinde, değişebilme ihtimali olan emsal
artışı, bölgede daha da fazla değer artışına sebebiyet verecektir. Olimpiyat
şehri olma yolundaki İstanbul’ un sağlıklı, yaşayan, güvenilir kent olma
hedefinde, oldukça büyük bir alanı kapsayan bu bölgeye getireceği katkılar
planlanarak, gerek ekonomik, gerek kültürel gerekse sosyal yaşama sağlayacağı
nitelikler dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, bahse konu alan için
alternatif projelerin oluşturulması sürecinde gerek bölgede yaşayanlar ile
gerekse kamuoyu ile anket çalışmaları yapılarak bölgenin ve tüm İstanbul’un
ihtiyaçları doğrultusunda tespitler ve çözümler üretilmelidir.
Ahmet ARSLAN
Denge Değerleme A.Ş
Yönetim Kurulu Başkan Vekili